29 Haziran 2012 Cuma

12 Adımda Split Testing ile Takipçilerinizi Arttırın

Split Testing Nedir ? BlogHocam’a bıraktığım bir kaç yorumda Split-Testing’den bahsetmiştim. Şimdi Split-Testing’in anlamını, uygulanış biçimini ve faydalarından bahsedeceğim. İnternet sitenizin türü ne olursa olsun Split-Testing uygulanmalıdır. Split-Testing uygularsanız zamanla istediğiniz değerleri arttırabilirsiniz mesela takipçilerinizi arttırabilir, YouTube ve benzeri video sitelerine yüklediğiniz videoların izlenme sayılarını arttırabilir, sitenizin ziyaretçi sayısını arttırabilirsiniz hatta sahip olduğunuz yada satış ortaklığını yaptığınız hizmet yada ürünün satışlarını 2’ye 3’e katlayabilirsiniz.

 

Split-Testing, Türkiye’de pek önemsenmeyen, bilinmeyen bir konu. Çok az sayıda firma yada kişi Split-Testing yapmaktadır fakat yurtdışında ki firmalar ve bloggerlar bunun önemini anlamış ve üzerinde çok durmuşlardır.

 

Sizin için aşağıda bir görsel hazırladım, Split-Testing yaparak hiç zorlanmadan hedefinize ulaşabilirsiniz. Aşağıda ki senaryoya bakarsanız %1 dönüşüm var. Süreyi kısaltmak için ya ziyaretçiyi 10 katına çıkartmamız gerekiyor yada hedefi 10 kat küçültmemiz gerekiyor. Trafiği arttırmak o kadar kolay değildir ve zaman alır, hedefi küçültmeninde bir anlamı yoktur.

 

 

Split Test İstatistikleri

 

 

Split-Testing’in anlamı, ziyaretçinin hareketlerini test etmektir yani tasarımda ve içerikte yaptığınız ufak değişikliklere ziyaretçinin tepkisini ölçmektir. Bunu yapmak için az da olsa trafiğe ihtiyacınız var. Trafiği nereden sağlayacaksınız; Seo, Banner Reklam, Forumlar, Konuk Yazarlık, CPC vb.

 

Split-Testing yaparken kullanacağım araçlar Google Website Optimizer ve daha da önemlisi kağıt-kalem. Şuan için bu konuda tecrübesizim. Facebook vs beğenilerini nasıl otomatik takip edeceğimi bilmiyorum, belki de ufak bir script yazabilirim ( Bu scripti yaparsam sizinle paylaşırım ). Elimden geldiğince zorlukların üstesinden gelip ve size anlatmaya çalışacağım.

 

Şimdi Split-Testing’in anlamını ve ihtiyacımız olanları öğrendiğimize göre uygulamaya geçelim. Kendi blogumda Split-Testing uygulamaya başlayacağım. Şuan için Aweber gibi otomatik cevaplayıcı sistemler kullanmadığım için şimdilik takipçi sayılarımı ve Rss abonelerimi çoğaltmayı hedefliyorum. Blogumda bir makalede bahsettiğim gibi tam olarak 2012 sonuna kadar hedefim kullandığım sosyal medya hesaplarında ve Rss abonelerinde +500’e ulaşmak. Aslına bakarsanız bu canlı bir ders olacak, yani ilerleyişimi günbegün görebileceksiniz. Peki hedefime ulaşmak için neler yapabilirim ?

 

1- Sidebar’a site renkleriyle uyumlu bir takip kutusu ekleyebilirim. ( BlogHocam’da ki gibi )

 

2- Makale sonlarına eklediğim paylaşma ve takip tasarımının düzenleyebilirim. Renklerle oynayabilirim, yerlerini ve şekillerini değiştirebilirim.

Makale Sonu Paylaş
3- Site rengine uyumlu oklar kullanarak insanların dikkatini istediğim yere çekebilirim.

Bu yöntemi yurtdışında ki bloggerlardan öğrendim. Okları kullanarak insanların dikkatlerini istedikleri yerlere çekebiliyorlar. Böylece hem takipçi sayılarını arttırıyorlar hemde satışlarını ikiye katlıyorlar.

Örnek: Pat Flynn - GreenAxamAcademy.com, Siteye girdiğinizde yukarıda ki bannerda kırmızı bir ok göreceksiniz. Pat, o kırmızı okun satışlarını %30 arttırdığınız söylüyor. Bunu anlattığı videonun o bölümü .

 

4- Ücretsiz bir rehber çıkartarak insanların e-posta adreslerini alabilirim.

Bu en hızlı ve en kolay yoldur fakat dikkat etmemiz gereken bir şey var. İnsanlara verdiğimiz ücretsiz rehberlerin içi gerçekten kaliteli bilgi ile dolu olmalıdır. Baştan savma bir kitap verirseniz sadece insanların e-postalarını kaybetmekle kalmazsınız, onların güveninide kaybedersiniz.

 

5- Bir takım kodlarla ziyaretçi yazının sonuna geldiğinde bir süre sonra ona bir kutu gösterebilirim. Böylece dikkatini birden bire kutuya çekebilirim.

Pop-up’tan biraz daha farklı bir yöntem. Kodları bulup, kullanıp, sonuç alınca sizinle burada paylaşacağım.

 

6- Pop-up Yazılımları Kullanabilirim

Arama motorları ve ziyaretçiler tarafından rahatsız edici bulunsa da gerçekten işe yarayan bir yöntem. Tabi doğru kullanıldığında.

 

7- Hakkımda Sayfasına Takip Kutusu Ekleyebilirim

Bunuda yurt dışında ki bloggerlardan öğrendim. Oldukça etkili bir yöntem. İnsanların sizi tanıdığı sayfada size güvenip, sizi takip etmesi daha muhtemeldir. Bu hiç aklıma gelmezdi ama gerçekten işe yarıyormuş. Bunu deneyip bende göreceğim.

 

8- Yorum Kutusunu Kullanabilirim

Bunu çok denedim ama başarısız oldum, profesyonel bir yazılımcı bulup bunu ona danışacağım. İnsanlar bloguma yorum bırakırken e-posta adreslerini yazmak zorundalar. Onlardan bir checkbox yardımı ile izin isteyebilir ve böylece zahmetsizce bültenime kayıt edebilirim. Blogumda şuan +250 yorum var. Problemi çözebilseydim bu sayının yarısını bültenime kayıt edebilirdim.

 

9- Ödüllü Yarışmalar/Çekilişler Düzenleyebilirim

Her bir mecrada takip etmek bir çekiliş hakkı olsa, eminim 5-10 çekilişte amacıma ulaşabilirim.

 

10- Facebook Uygulaması ile E-Postalarını Alabilirim

Facebook uygulamaları ile ilgili bir kitap almıştım ama pek derinine inemedim. Okuldan arkadaşım ( Barış Gün ) kendini php konusunda kanıtladı. Ondan yardım alarak bu facebook yazılımını üretebiliriz. Böylece insanlardan, onları zahmete sokmadan e-postalarını alabilirim.

 

11- Yorumlara Teşekkür Eklentisini Kullanabilirim

Bir ziyaretçi, bloguma ilk yorumunu bıraktığında onu hazırladığım teşekkür sayfasına yönlendirip, samimi düşüncelerimi ona aktarabilirim. Daha sonra ona ücretsiz bir e-kitap verebilir yada gelecekle ilgili bir haber verip beni takip etmesini isteyebilirim. Eminim bu akılda kalıcı olacaktır.

 

12- İletişim Kutusunu Optimize Edebilirim

Genelde makale sonlarında " benden istediğiniz gibi yardım talep edebilirsiniz " mesajını veriyorum. İletişim sayfasından bana mesaj atmak isteyen bir kişi kesinlikle e-posta adresini vermek zorunda, ki geri dönüş yapabileyim.

 

31 Aralık 2012’ye kadar bunlar dahil bulduğum bütün yöntemleri uygulayıp bütün sosyal medyalarda +500 takipçiye ulaşmaya çalışacağım. Gelişmelerden sizi tekrar tekrar haberdar edeceğim ve sonuçları yine bir misafir yazı olarak BlogHocam’da paylaşacağım, elbette Serdar Kara kabul ederse. Hedeflerime ulaşmama yardım etmek için bana başka fikirler verebilir, beni takip edebilir ve bu yazıyı paylaşabilirsiniz.

 

Bu Makale : İnternetten para kazanmak, profesyonel blog yazarlığı ve uzmanlık sektörüyle ilgilenen ve içerik üreten Batuhan ŞASI tarafından yazılmıştır. Yazarın diğer yazılarını okumak için Affiliate Hocasi.com'u ziyaret edebilirsiniz. 

28 Haziran 2012 Perşembe

Blogger’dan Yeni Özellik: Özel Permalinkler

Blogger kullanıcılarının gelişmesini en çok istedikleri şeylerin başında şüphesiz SEO kontrolü ve deneyimi geliyor.Blogger da kullanıcılarının bu beklntisini kraşılayacak adımları atmaya devam ediyor.Blogger Draft’ta kullanılmaya başlanan ve çok yakında normal kumanda panelinde de aktifleşecek olan son özellik ise özel permalink ayarları.

 

Permalink Nedir?

 

Blogunuzda yer alan her hangi bir yazının  başlığına tıkladığınızda tarayıcınızın adres satırında gözüken URL’ye permalink ya da permanent link ( kalıcı bağlantı ) denir.

 

Blogger’da biryazı yayınladıktan sonra Blogger o yazınızın permalinkini 35-40 karakter olacak şekilde otomatik olarak belirler.Eğer başlıkta türkçe karakterler kullandıysanız oluşturulan bu otomatik permalinkanlamsız bir URL olur ve arama sonuçlarında sizi 1 adım geriye iter.

 

Daha önce bloguma misafir yazar olan Burak Göç, Blog Hocam için yazdığı SEO Dostu Url Oluşturalım başlıklı yazısında bu konudan bahsetmiş ve bu sorun için meşakkatli de olsa bir çözüm bulmuştu.Artık o yazıda anlatılan ve çoğumuzun üşendiği için uygulamadığı bu hileye gerek kalmayacak çünkü Blogger, Draft panelinde özel permalink ayarını kullanıma açtı.

 

Özel Permalink ( Kalıcı Bağlantı ) Nasıl Oluşturulur?

 

Yukarıda da söylediğim gibi özel permalink ayarı şu an için sadece Draft panelde mevcut.Bunun için öncelikle Blogger Draft paneine giriş yaparak yeni bir kayıt oluşturun.Yazınıın başlığını yazdıktan sonra sağ taraftaki Kalıcı Bağlantı seçeneğine tıkladığınızda yazı başlığınıza göre oluşturulan otomatik URL’yi göreceksiniz.

 

Örneğin ben yazı başlığına Özel Kalıcı Bağlantı Ayarı yazdım ve otomatik URL şu şekilde oldu: http://bloghocam.blogspot.com/2012/06/ozel-kalc-baglant-ayar.html

Blogger Özel Kalıcı Bağlantı Ayarı

 

Gördüğünüz gibi otomatik oluşturulan permalink türkçe karakterleri içermediği için oldukça anlamsız oldu ve beni Google aramasında bir adım geri attı.

 

Şimdi buradaki Özel URL seçeneğini işaretleyip SEO dostu bir permalink oluşturacağım.Özel URL olarak Ozel-Kalici-Baglanti-Ayari yazarsam türkçe karakterlerden kurtulmuş olurum böylece permalinkim daha anlamlıı bir hale dönüşür: http://bloghocamtest.blogspot.com/2012/06/Ozel-KaliciBaglantiAyari.html

 

Blogger Özel Kalıcı Bağlantı Ayarı

 

Blogger eski arayüze alışan kullanıcılarını (ben de dahil) yeni arayüze geçmeye bir türlü ikna edemediği için tüm eski arayüzü tammamen iptal etme kararını aylar öncesinden almasına rağmen sürekli erteliyordu.Bu sırada kullanıcılara yeni arayüze geçmeleri içinyeni sebepler üretmeye devam etti.Son sebebimiz de bu özel permalink ayarı.Bakalım yeni arayüze geçmeye ne zaman mecbur bırakılacağız.

27 Haziran 2012 Çarşamba

Kıtalar Arası bir KuşAtma!

9 metrelik dev bir sapan, kocaman Angry Birds kuşları, üzerinde domuzcukların olduğu devasa bir platform ve muhteşem İstanbul Boğazı manzarası... Bunların hepsi biraraya gelmiş ve bu görüntüleri oluşturmuş:



Videonun asıl amacı Cheetos için hazırlanan ve www.istanbulkusatmasi.com  adresinde bulunan özel Angry Birds oyununu tanıtmak. Oyunda hergün 1 iPad 2 başta olmak üzere Angry Birds anahtarlıklar, peluş oyuncaklar, 100 ve 200 TL’lik Teknosa hediye çekleri de ödül olarak veriliyor. Twitter paylaşımlarında da #istanbulkusatmasi hashtag’i ile video yayılmakta.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Sayfayı Kaydırınca Açılan Mesaj Kutusu

Okuyucularınıza bir duyuru yapmak veya onları bir aksiyona davet etmek için uyarı kutuları ve çubukları çok faydalıdır.Daha önce bu amaçla kullanabileceğiniz 3 farklı eklenti paylaşmıştım.Bunlar:

Hepsini birbirinden farklı özellikleri vardı.Bu yazıda paylaşacağım mesaj kutusunun da bambaşka özellikleri var.Bunlrdan kısaxa bahsedecek olursam;

 

Sayfayı Kaydırınca Açılan Mesaj Kutusu

 

Farenin tekerleği veya sayfadaki kaydırma çubuğu ile sayfayı aşağıya doğru kaydırmaya başladıktan sonra bu mesaj kutusu sayfanın belirlediğiniz yerinde otomatik olarak açılıyor.Sayfayı tekrara yukarıya çıkardığınızda mesaj kutusu tekrar kapanıyor.Blogunuzda sayfalar arasında dolaşırken mesaj kutusunun tekrar gözükmesini istemeyenler için de kapatma seçeneği mevcut.Daha iyi anlamak için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

 

 

Eklentiyi blogunuza eklemek için aşağıdaki kodları HTML/JavaScript gadget olarak eklemeniz yeterli.

 

<script type="text/javascript" src="http://yourjavascript.com/34145129629/sayfayi-kaydirinca-acilan-mesaj-kutusu.js"></script>
<div style="position:fixed; width:342px; overflow:hidden; bottom:20px;
right:10px; display:none;
background:#000; -moz-border-radius:15px; -webkit-border-radius:15px;
border-radius:15px; border:2px solid #111111;" id="fbslidebox">
<div style="width:320px; padding:10px; margin:0 auto; overflow:hidden;">
<a href="#" style="float:right; color:#999; padding:0 3px;
border:1px solid #CCC; text-decoration:none; font-size:9px; font-family:Verdana, Geneva, sans-serif;" id="fbcloseslidebox">X</a>
<strong style="color:#66ad3d;">Buraya mesajınızı yazın. </strong>
</div></div>

 

Kırmızı renkle gösterdiğim yere kutuda gözükmesini istediğiniz mesajı yazın.

26 Haziran 2012 Salı

Benim dilim, senin hiç duymadığın bir şarkıyı söylüyor şimdi. “Müsait bir ayrılıkta inecek var” bu şarkının adı. Ömrünü ömrüne ekleyecekleri ömürlerinden gönderenlerin hep yarım kalacak bir cümlesi vardır ve o cümlenin noktasını zaman acıyla koyar. Hadi ben şarkılara şiirlere sığınırım da… Sen? Sen daha ne kadar susabilirsin bu iklimde? Bak sustukça artıyor acılarımız.
Kahraman Tazeoğlu
“en neşeli kahkahanda bile bir keder gizli.” derken, işte tam da bunu anlatmaya çalışıyordum. Senin şekerle tatlandırılmış göz yaşların var. Kahkahaların en gizli ağlama biçimin aslında. Herkesten gizliyorsun acılarını. Üstelik bu gizlediğin acıların üstünü gülüşünle örtüyorsun. Sorarım şimdi sana; senin acın kaç şekerli?
Kahraman Tazeoğlu
UZAKTA OLANA
Gözlerimle seviyorum seni,
çünkü uzaktasın,
en çok ellerin uzakta, o bir kuş kadar cansız soğuk ellerin.
Gözlerimle seviyorum seni, her gece gözlerime hapsedip,
rüyalarımda seviyor, okşuyorum seni...
bi gözlerin, bi gözlerim yetiyor sevgiye...
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esi...yor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
... Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı Tarancı

25 Haziran 2012 Pazartesi

“Yazı Kaç Kez Okundu?” Eklentisi

Blogunuzda yayınladığınız bir yazının kaç kez okunduğunu Analytics veya benzeri araçlarla detaylı bir şekilde görebilirsiniz ancak bunu her yazının başında veya sonunda okuucularına göstermek isteyen blogcular da olabilir.O yüzden bu eklentinin işe yaraycağını düşündüm ve paylaşmaya karar verdim.

 

Öncelikle birkaç uyarıda bulunmak istiyorum.Bu eklenti ile yazıyı kaç kişinin okuduğunu değil, kaç kez okunduğunu görebiliyorsunuz.Yani o yazıya her girildiğinde sayıda artış olacaktır.Bu yüzden çok doğru sonuçlar vermeyebilir ve kolayca manüpile edilebilir.

 

“Yazı Kaç Kez Okundu?” Eklentisi

 

Resimde gördüğünüz örnekte ben eklentiyi yazının hemen altına ekledim.Anlatımı da bu şekilde yapacağım.İsterseniz farklı bir yere de ekleyebilirsiniz.

 

Eklentiyi blogunuza eklemek için şablonunuzdan ]]></b:skin> kodunu bulun ve hemen üstüne aşağıdaki kodları ekleyin.

 

.ziyaretci-sayac{
background-image:
url(http://icons.iconarchive.com/icons/deleket/soft-scraps/16/Document-Copy-icon.png)
; background-position: 1em 1em; background-repeat:
no-repeat; background-color: #Fff; width: 50%; border:1px
#333 solid; padding: 1em; padding-left: 70px;
color: #ff2a00;-moz-border-radius:5px;-khtml-border-radius:5px;-webkit-border-radius:5px;border-radius:5px;margin:5px;
}

 

İkinci olarak şablonunuzdan <div class='post-footer'> kodunu bulun ve hemen üstüne aşağıdaki kodları ekleyin.

 

<b:if cond='data:blog.pageType == &quot;item&quot;'>
<script type='text/javascript'>
//<![CDATA[
function setC(visitors, value){
var expireDate=new Date (2099, 12, 31);
document.cookie = visitors + "=" + escape(value) + ((expireDate == null) ? "" : ("; expires=" +
expireDate.toGMTString())) }
function readC(visitors){
var search = visitors + "=";
var i, j;
if (document.cookie.length > 0) {
i = document.cookie.indexOf(search);
if (i != -1) {
i += search.length;
j = document.cookie.indexOf(";", i);
if (j == -1) j = document.cookie.length;
return unescape(document.cookie.substring(i,j));
} } }
var num;
num=readC("visitors");
if (!num) num=0;
num++;
setC("visitors", num);
document.write("<div class='ziyaretci-sayac'>");
document.write("<b>Bu yazı daha önce "+num+" kez okundu.<\/b>");
document.write("<\/div>");
//]]>
</script>
</b:if>

 

Eklentiyi sadece kayıtları okumak için içine girdiğinizde gözükecektir.Blogunuzun ana sayfasında gözükmez.

24 Haziran 2012 Pazar

Allah kalbimi biliyor ya, o an içimden geçen tek şey; beni bağrına basmasıydı.. 'Ağlama' demesi değil.
Sevgilisinin her anını fotoğraflamaya karar verir adam. Giderek bir saplantıya dönüşür bu. O kadar çok fotoğraf çekmeye başlar ki, sonunda kadın bıkar ve gider. Bu kez adam, kadının yokluğunun fotoğrafını çekmeye başlar. Kadın “her yerde olmadığı” için her şeyin ve her yerin fotoğrafını çekmeye başlar adam. Giderek kadının yokluğu, var olan her şeye yayılmaya başlar böylece. O yüzden bir genç adam da elinde kara bir boyayla dolaşıyor Mersin'de bugünlerde. Her yere yazıyor:
“Ne olur geri dönme”
Bunun ne acıklı olduğunu, ne korkunç bir ask olduğunu biliyor adam. Peki kadın biliyor mu? Adamın nasıl bir isyan ve inatla bu aşkı başından kovmaya çalıştığını? Geri dönse adamın yeniden bütün şehri dolaşacağını… Bütün şehri dolaşıp tek tek o yazıların üzerini daha da kara bir boyayla kapatmaya çalışacağını… Hayatın maskarası olduğunu düşünüp düşünüp enayiliğine ağlayacağını. Şimdi, bugün, hayatın karşısında böyle maskara olmamak için bağıra bağıra yazdığını o cümleyi:
“Ne olur geri dönme”
Ve bunun dünyanın en güçlü geri dön çağrısı olduğunu.

  Mersin'de genç bir erkek, bugün, delirircesine istiyor bir kadının geri dönmesini. Şehir duvarlarının manşetlerine taşıyor bunu. O adama işte, kolay gelsin diyorum....
Yakınında olmasam da kalbine dokunabiliyorsam , sen benimsin....

22 Haziran 2012 Cuma

Yemek Siparişinde Tek Bir Restorana Bağlı Kalma Devri Kapandı!

Öyle bir yemek sipariş sitesi düşünün ki ister evde, ister yolda, isterseniz işte olun binlerce yemek çeşidinden biri en hızlı şekillde ayağınıza gelsin.Üstelik farklı ödeme seçenekleri sayesinde hiç bir güvenlik sorunu yaşamadan. Ben bu şekilde kusursuz hizmet veren bir site tanıyorum: www.istelezzet.com

Yemek Siparişi Sepet ile Taşınmaz...:) from Istelezzet on Vimeo.


Istelezzet.com’un kullanışlı internet sitesi ve mobil aplikasyonu sayesinde kolayca siparişinizi verebiliyorsunuz.Üstelik verdiğiniz her siparişte biriken puanlarınızla ücretsiz yemek siparişi verebiliyorsunuz.

Istelezzet.com’un en beğendiğim özelliği ise bize tek seferde farklı firmalardan sipariş verebilme imkanı sunması. Ayrıca www.istelezzet.com’da ne yiyeceğine karar veremeyenler de düşünülmüş ve Karasızım isimli bir servis oluşturulmuş. Bu servis bulunduğunuz yere en yakın ve size en uygun seçenekler önererek seçim yapmanıza yardımcı oluyor.

Zengin restoran seçenekleri, ihtiyaca göre menü belirleme ve menü fiyatlarını sürekli güncel tutma gibi özellikleriyle sizi fazlasıyla tatmin edecek bir site olan istelezzet.com, bünyesindeki işletmeleri sürekli kontrol ederek kullanıcılarına kaliteli ve sağlıklı servis sunmayı da ihmal etmemiş.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

21 Haziran 2012 Perşembe

Ne vakit,
Kurduğun bir düşün içinde düşsen,
Dizlerinden önce kanamaya başlayacak yüreğin..
Sessizce,
Koca bir sessizliğe gömüleceksin..
Ellerinden tutanın da olmayacak..
Tutunacak dalların çoktan kırıldı artık..
Sıkışmışken koca dünyanın içinde,
Yalnızlığın çemberinde voltalar atacaksın..
Ve öğreneceksin;
''Yalnızlık Ertelenmez''
Ezberleyeceksin hatta..

Sana otuz üç gün uzaklıkta bir şehirde oturuyorum, senden arta kalan anıların bıraktığı kokuları soluyorum… 33 gün yakınım sesine… Yüksek voltajla çalışıyor hislerim.
Az kişiyi tanıyor, yaralarımdan sızan sensizliği az kişiye gösteriyorum. Öyle anlatıyorum seni öyle tanıyorlar bende bıraktıklarını… her halim yabancı, her halim soğuk ve her halim senden ayrı…
Ne olur bağışla beni istediğin biri olmam için çok çabaladım çok kez farklı birilerini çağırdım bedenime.olmadı yapamadım.kötüyüm ben ve bir o kadar ahlaksız.o düzene bağlayamadım ayakkabımın bağcıklarını.küfrederek arınmayı öğrendim.devletin en sevmediği çocuğum bilyelerimi yutunca öleceğim!
Sana otuz üç gün uzaklıktan yazıyorum bu mektubu söylediğimiz şarkıları dökerek üzerime…ıslanıyorum donuyor sonra yanıyorum…bu şehir güzel ve huzurlu.Sadece senle dolu.tek seferde içiyorum köpüklü biramı,kimse sormuyor alnımda yazılı olan kederin sebebini…kimse bilmiyor içimdeki özlem ateşini...
...
'Yar'da iman kalmamış,
bilmiyor hallerimi..''
..
oysaki tek isteğim
sana günaydın dediğimde
yanımda uyuyor olmandı...
Kokun terketmiyor burnumu. Ve parça parça aklıma kazındığı kadarıyla birleştiriyorum yüzünün parçalarını odamın tavanında.En net parça gözlerin... İri, yeşil gözlerin... Gerisi yok. Gerisi hayal. Gerisi zorluyor beni. Dudakların, burnun, boynun, yüzündeki ayrıntılar hepsi silik silik, hepsi kayıp... Yoklar. Bir kez daha görsem sadece bir kez, tamamlanacak sanki hepsi...

20 Haziran 2012 Çarşamba

Click Box Eklentimi Paylaşıyorum

Blogumun sidebarında en üstte gördüğünüz Facebbok beğen, Twitter takip et ve Google +1 butonlarından oluşan bçölüme Click Box adını vermiştim.Bu bölbutonları ilk eklediğimde sizden güzel tepkiler almıştım.O günden beri yorumlarda ve mesajlarda bu Click Box’ın nasıl yapıldığını soran çok kişi oldu.Sanırım artık paylaşma zamanı geldi.

 

Kodların gadget olarak kolayca eleyebilmeniz olabildiğince sadeleştirdim.Bazı okuyucular butonlardan sadece 1 veya 2 tanesini kullanmak istediği için kodları ayrı ayrı paylaşıyorum.Yapmanız gereken sayfa adreslerini kendi adreslerinizle değiştirmek ve kodları HTML/JavaScript olarak kenar çubuğunuza eklemek.

 

Facebook Beğen Butonu

 

Click Box Facebook

 

İlk olarak Facebook beğen butonu ile başlayalım.Burada değiştrmeniz gereken tek yer http://bloghocam.blogspot.com/ yazan yer.Buraya beğen butonua basıldığında hangi sayfanın beğenilmesini istiyorsanız onun adresini yazın.Blogunuz veya Facebook sayfanız olabilir.

 

<style>
#clickface {width:256px; height:23px; margin-top:5px; padding-top:11px; padding-bottom:10px; border:1px solid #d8d7d7;  padding-left:10px; margin-bottom:10px;margin-left:5px; background:url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjrbphwHS9tOFaqmQWEYX7Mo0BGPnByd1Ja_8xzpsbumZcJeZ8Y5IdqFTtSZXWA5b002LAPFe3IF2J9QSTAB80ma3S7erKPIO2Qbb5ZoMTSXJzJfh_YqhJKCZ8HlGaKiFuYyeHh0I52wFx/s265/face.jpg);
-webkit-border-radius:10px;
  -moz-border-radius:10px;
  border-radius:10px}
</style>
<div id="clickface">
<div id="fb-root"></div>
<script>(function(d, s, id) {
  var js, fjs = d.getElementsByTagName(s)[0];
  if (d.getElementById(id)) return;
  js = d.createElement(s); js.id = id;
  js.src = "//connect.facebook.net/tr_TR/all.js#xfbml=1";
  fjs.parentNode.insertBefore(js, fjs);
}(document, 'script', 'facebook-jssdk'));</script>
<div class="fb-like" data-href="http://bloghocam.blogspot.com/" data-send="false" data-layout="button_count" data-width="450" data-show-faces="false"></div></div>

 

Twitter Takip Et Butonu

 

Click Box Twitter

 

İkinci  paylaşacaım kodlar click box’ın Twitter takip et butonuna ait kodlar.Burada da değiştirmeniz gereken tek yer var. http://twitter.com/bloghocam yerine kendi Twitter adresinizi yazın.

 

<style>
#clickfollow {width:256px; height:23px; margin-top:5px; padding-top:11px; padding-bottom:10px; border:1px solid #d8d7d7;  padding-left:10px; margin-bottom:10px;margin-left:5px; background:url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5YG93jMwZTk5rz2L7gYjFX6jFkklQgrEPfXHVhODqhbTmnHbesdqwsyUrlK_5VlOzvi9AcwnsWkFnBKTSjj-zFicr1Zgzup9rmuHg7z2Y61T5eW8L9JmlR16QKwbTBpmGKHctp-Q-sUnJ/s280/twitter.gif);
-webkit-border-radius:10px;
  -moz-border-radius:10px;
  border-radius:10px}
</style>
<div id="clickfollow">
<a href="http://twitter.com/bloghocam" class="twitter-follow-button" data-lang="tr">Follow @bloghocam</a>
<script src="http://platform.twitter.com/widgets.js" type="text/javascript"></script>
</div>

 

Google +1 Butonu

 

Click Box +1

 

Son olarak Google +1 butonun kodlarını paylaşacağım.Burada da değiştirmeniz gereken sadece bir yer var. http://bloghocam.blogspot.com yerine kendi blogunuzun adresini yazın.

 

<style>
#clickplus {width:256px; height:23px; margin-top:5px; padding-top:11px; padding-bottom:10px; border:1px solid #d8d7d7;  padding-left:10px; margin-bottom:10px;margin-left:5px; background:url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEG1l12Csr2OvWDMJjWlqF2n34ZLrJtWps7XnfzS-x4HDs2I1VWTbQTTn99PUhH8FA3umKEUCkAMEGP59CJ6okE3JOoJaRNZSsw0Jv4n8woR9NDV5VoA3KXcBAB23vqMoLQ289_4uJ8lxk/s265/plus.jpg);
-webkit-border-radius:10px;
  -moz-border-radius:10px;
  border-radius:10px}
</style>
<div id="clickplus">
    <g:plusone size="medium" href="http://bloghocam.blogspot.com"></g:plusone>


<script type="text/javascript">
  window.___gcfg = {lang: 'tr'};

  (function() {
    var po = document.createElement('script'); po.type = 'text/javascript'; po.async = true;
    po.src = 'https://apis.google.com/js/plusone.js';
    var s = document.getElementsByTagName('script')[0]; s.parentNode.insertBefore(po, s);
  })();
</script></div>

 

Eğer bu eklentiyi beğendiyseniz aşağıdaki paylaşım butonlrını kullanarak yazıyı arkadaşlarınızla paylaşın.Ayrıca Click Box’taki beğen, takip et ve +1 butonlarna henüz tıklamadıysanız hemen şimdi tıklayabilirsiniz.

18 Haziran 2012 Pazartesi

Dilini yutmuş, odalara bölmüşken aklını
“beni susarken bölme” desen kaç yazar eksiğine
En fazla çığlıklarımın yankılandığı
Bir oda daha eklersin ruhuna
Susmak senin isyan biçimindi
Benimse ömrüme atılan çentik
Sessizlikten öleceğim sanırdım
Gözlerin konuşmasaydı…

Karşılıklı iki aynaydık
kendi kalabalığımızda kaybettik birbirimizi
şimdi tüm sırlar dökülse de
çıplak kalamayacak kadar suçluyuz
kırık ayna uğursuzluğunu yüklenmişken
hangi aynayı yakıştırsam yüzüme
sancılarım dökülür sesimden

sek sek sanmışken aşkı
gözden kalbe, kalpten kaleme tek ayak geçerken
sendeleyip düşmek mızıkçılık sayılsa da
düşüşü en keyifli oyundu sevda
ve pansumansız yaralarımızdı ispatı

ömrümün hastalığıydı rüzgarlar
ağrısı dinmedi saç diplerimde
köprü altı ayyaşlığına sığınıp vazgeçtim adreslerden
avucumun içinde saklıyken ölüm
duraklar hep, aklımda saklı gözlerine çıktı
ölüm bile merhemim olmadı sardunya katmerleri kadar

çığlıklarımın özrünü sebebi yutmuşken
rüyalara saklanmışken karmaşam
ellerinden büyük ellerim kurtarabilir mi ruhumu
bünyendeki su kuşunun kanatları acıttıysa canını
ömrümü dilesen de az kalır ödenecek bedele
susmak onaylamaksa ve hatırlatacaksa suretimi
“beni susarken bölme” desen
düşer miyim ömrünün kıyısından hiçliğe..

tüm do minör isyanlarım sahiplenmek adınayken
beni çıldırırken bölme
yaşının kıvrımlarına yaslamışım çocukluğumu
beni susarak büyütme…
Hayli geçkin çizgiler, debelenirken ruhumda; kaçak duygularım bir aşağı bir yukarı volta atarken, bedenim eşikte bekliyordu.
Vasati birkaç saat içinde, beyaz koridorun sonunda, aralanacak kapının ardından şecerenamem elime verilecekti.
İçeriden gelen seslerin, aykırı soluk alıp vermesinden iyiden iyiye işkillenirken; üzerime üşüşen, yoğun yalnızlığın sinikliğini de katıp içime, küçük bir pencereden gökyüzüne dokunmaya başlamıştım.
Rutubet ve küf kokan bu odada, kelâmlarımın, gökle olan işveli muhabbeti, dokunaklı bir hâl almıştı. Uzun zamandır, minik çerçeveler içine yerleştirdiğim yaşamımın kıvrımlarını gören bulutlar, bakışlarımdaki sığlığın sebebini sormaktan çekinmişlerdi, hissetmiştim.
Talan edilmesin diye çok defa ruhumu inzivaya çekerken, dönüp dolaşıp bir uçurtma misali kendime sığınıyordum.
Yine, aynı şeyi yapıyordum. Çocukluğum, sarmallar halinde çoraklaşan geçmiş zaman merdivenlerinden paytak adımlarla iniyordu.
Yıldızların gökyüzündeki tedirgin dalgalanmasıyla oyunlar oynarken ve sığınakçı düşlerim, hiç uykudan uyanmayacak sanırken, olanca hızıyla geçip gitmişti, iradesini kaybeden zaman...
Akabinde ise dokunulmaz bir içgüdüyle yazgım çizilmişti.
Ara sokaklardaki ıslığıma, durağan rüzgâr çıngırağı eşlik etmeye başlamıştı.
Ilıman bir güney esintisinin tatlı sert tavrıyla, gözü karanlık ruhuma seni kabul ederken, sessizliğinin; baştan çıkarıcılığının, yarım asırlık hüzünlerle beni cezp edeceğini nereden bilebilirdim.
Hıçkıran, ayaz gecenin huzuruna çöreklenen, bir balıkçı teknesi getirmişti seni bana…
Uzaklardan ağır ağır çok sesli bir akisle yanaşırken sahile, kör bir düğümle sükût ediyordu, öteleyemediğim sırdaş yalnızlığım…
Gözlerime çöken gölgenin, farkına vardığından olsa gerek, acemi bir tebessümle karanlık yaslarını anons ettiğinde, sılada unuttuğum yüreğimi, istila etmiştin.
Rıhtımdaki varlığının serinliği, virane sessizliğime vurduğunda feleğim şaştı.
Yüreğin, soluduğum nefesle içime dolarken; sözlerinin etkisi bir şimalin parıltısında zihnimi uyuşturdu.
Uzayan bakışlarınla günah çıkartıp, sensiz an’ları devirirken, yokluğuna akan vakitler, sanki tafra yapıyor ve bunca zaman bir başına bırakılmışlığından muzdarip, kaba saba bir başkaldırıyla, küfürler savuruyordu.
Sen, varlığın külliyatına işlenmiş büyülü bir esrarın çığlığıydın…
Uzun yıllar boyunca katmer katmer artan yalnızlığımda, sanki hep vardın.
Hiç bilmediğim yanımdın.
Sessizliğim ardındaki gam seline yağan ve yakarışlarım üzerindeki tahribatı sarıp sarmalayan, adı konmayan bir mevsimden esen; selen meltemiydin.
Çılgınca akan bir şelalenin gölgesinde, hep uzaklardan seyre daldığım ışık huzmesiydin.
Aklanmıştı yaslarım, yüreğinin dalgın akıntısına kaptırmıştım kendimi…
Yüreklerimize, sıradanlıktan çok uzak bir haz bulaşmıştı.
Her gün batımında kıyılarımıza dokunan denizin, efsunlu salıncağında, geceye aryalar armağan ederken, dalgalar ile göğün sır dolu aşkını anlatırdın.
Sonra, geceyi efkâr basardı. Sen dur durak bilmezdin.
Üzerimize yapışan kahır dolu boşluklara, etrafımızda dolanıp duran kahkahalarımızı çağırır, düşlerimizi allayıp pullasın diye, yıldızlarla işbirliği yapardın.
Sesinin ruhuma dokunuşunu, kavruk yalnızlığıma her daim iliklemek istiyordum.
Yüreğimin çatısındaki köhne köşelerden seni uzak tutup, izahı olmayan bir döngüyle zincirlerle bağlanmışken; kayan zamanın miladını birden bire doldurmasından korkuyordum.
Ruhlarımızdaki geçmiş vakitlere ait kırıklıkları ise her daim kolaçan ediyor ve içimizdeki sökükleri ardımıza bakmadan kundaklıyordum.
Senin haberin yoktu…
Bir rüzgâr esti, kehribara bulanan bir akşam vakti...
Aniden açılan kapının ardında, gidişin olduğunu bilmiyordum.
Umutlarımın karanlığa düştüğü yollarda imzasız bir veda mektubuyla yitirirken seni, kurşun yemişti çaresizliğim…
Boy veren isyanlarım, metanetli davranamazken, iç geçiren sessizliğimin ardından; kopmaya başlamıştı, kızılca kıyamet…
Yoksunluğunun çığlığı, kıyıdan esmeye başladığında, ben hâlâ kaybına inanmak istemiyor ve kuytu bir köşede gelişini gözetleyen kimsesizliğimle duâ’lar gönderiyordum. Tanrıya…
Arada kaç zaman devrildi, kaç mevsim geçti.
Gidişinin ertesinde, maviyle dost, okyanusla sırdaş ve geceyle berduş olurken; yakamozla dalgalara, dalgın notasız ezgiler gönderdim.
Buğulu bir hıçkırık, boğazlarken sensizliği; hayli gergin acılarıma düğüm üzerine düğüm atarken, kendimle baş edemez oldum.
O gün bu gündür…
Kör bir tünelde asılı kalıyor bakışlarım, boşlukta yalpalanıyor.
Sessizliğimin, gıcırdamaları duyuluyor.
Kapı eşiğinde bir kız çocuğu, darağacında sallanıyor.
O gün bu gündür...
Martılar malum, sensizliğin kıyılarına uğramıyor.
Anılarla yetinmeyen düşlerim, ‘’sen’’ diye sayıklıyor.
O gün bu gündür…
Beyaz koridorlar arasında, gözyaşlarım bin parçaya bölünüyor.
Kollarım bağlanıyor, çığlıklarıma kilit vuruluyor.
Kim bilir kaç asır sürecek yokluğuna alışmam için,
Ruhuma, yüksek dozajlı iğneler batırılıyor.
O gün bu gündür…
Kırışık siyah gece, gitmiyor karabasanlarımdan…
O gün bu gündür…
Okyanus sevdalısı ruhuna, bizi anlatıyorum.
Beyaz koridorlar ardından…
Gece, bazen nefes almak ister,
Gece, bazen soluksuz kalmak ister,
Gece, bazen eteğindeki taşları savurmak ister.
Gece, bazen baştankaraya vurup, sensizliği yırtmak ister.
Ay’ın karanlık yüzümü bizi üzerine çekmişti?
Yoksa ay mı karanlığını bizden almıştı?
Gecenin, en mahrem dokunuşlarını ulu orta sergilemek istediği ve zamanın dizlerini dövdüğü, dermansız vakitlerdi.
Üzerimize örtülen ıssızlığa kadehler kaldırıyorken, akşamın seher vaktinde dibe vurulmaktan korkmayan ve yalnızlığın menzilinde hiçbir zaman ıskaya uğramayan iki yürektik.
Bazen, kendimizden tası tarağı toplayıp, gitmek istiyorduk. Bozguna uğrayan düşlerimize çelme takıldıkça, sabrın sınırlarını zorlayıp, yüreklerimizdeki şeklini ve şemailini kaybetmiş sevdalara, ritmi bozuk sözcükler gönderiyorduk.
Ve eminim ki, kulaklarını olanca hızıyla çınlatıyorduk.
Birbirimizin yüreğinden akan sözcükler, alkolün damarlarımızdaki seyrinden dolayı, darağacımızda zaman zaman asılı kalsa da, içimizdeki özlemlerle koyu bir sohbete dalmıştık.
Dostum, uzun yolların ardında avare bir yüreğe tutunmuştu.
Yalnızlık teninde, karabasan geceleri inletse de, dilinden düşmeyen tek cümlenin şahidiydim. ‘Gözlerinin rengine bir isim bulamadım’ diyordu.
Kadehinden bir yudum alarak, buğulanan bakışlarıyla, ayın parıldayan yüzünü seyrederken, sevdiği adamın adı dilinde tükenmeyen tek heceydi.
Biliyordum…
Böyle vakitlerde sızlayan sessizliğine kimseyi davet etmezdi. Yüreğinin yorgunluğuna, yarım kalmış şarkılardan ezgiler gönderirdi.
Yalnızlığına ise; hiçbir zaman gün yüzene çıkarmadığı, içindeki çocuğun bakir düşleri eşlik ederdi.
Hoyrat yaşamın rüzgârından payını almışlardı. Tedirgindi artık hayalleri, farklı şehirlerde olsalar dahi, aynı pusula ile yön bulma çabası içindeydiler.
Aralarındaki uzun yollar özlemlerini bazen zıvanadan çıkarsa da, bu savrulmanın ertesinde olanca hızıyla yeniden birbirlerinde son buluyorlardı.
Kara kalemle boyanan yazgılarına, zaman zaman gün ışığının halesi vursa da, bir tabloda birbirine teğet geçen, iki kırık çizgiydiler.
Uzakları kendine yakın etmeye çalışan bir kadının, dile gelemeyen sözcüklerinde, bir adamın eskimeyen sureti asılı kalmıştı.
Ondan ayrı kaldığı yetim zamanların efkârı ile sigarasının dumanını içine çekerken, hüzünlerimiz zaman zaman çakışıyordu.
Kumsalın, ışıltılı yüzüne düşen gecenin puslu hali; dalgaların hırçınca ayaklarımıza vurmasıyla, çakır keyif olan yüreklerimizi kendine getiriyordu.
Gökyüzünden üzerimize yağan yıldızlar, genzimizdeki ekşimsi tat kadar buruktu.
Denizin hırçın yakarışlarına, uzaklardan ahenkli bir ses eşlik etmeye başlamıştı.
Piyanistin notalara vuran çığlığını da aramıza davet edince, müziğin dokunuşları, özlenen an’ları sanki ten’e işliyordu.
Sessizliğin farklı dilleri vardı. Bir şekli, bir adabı ve hırçın dokunuşları…
Soluksuz acıyan gece, sırtına yüklediği, viran anları tek tek toparlamak istiyordu.
Umutlarını hangi zamana kilitlemişlerdi?
Anadan doğma şeffaf düşleri, hangi devrik vakitlerin altında ezilmişti?
Savruluyordu rüzgâr, dalgaların geceyi içine çekmesiyle, yüreklerimizde tutunamayan ve yavaş yavaş yüzleri silinen eşkalleri sürgüne gönderiyorduk.
Keza benzer hüzünleri içimizde barındırırken, uykusuz kalmış düşlerimize kadeh kaldırıp, içten içe bir o kadar da ayın parıltısını kıskanıyorduk.
Gittikçe soğuyan acılarımızın ardından, kayıplarımıza bir imza atarak, bu vurgun vakitlerinden gitmek istiyoruz.
Bir süre boşluğa bakarak, gecenin yüreklerimize tokatlarını umarsızca seyrediyoruz.
Hayallerimizden küller savruldukça, aklımızdan geçen sorgulara yeni yetme gidişler hazırlıyoruz.
Geceyi geriye sarıp, ay’ın arsız gülümseyişinden bir parça içimize alarak, çıkmaza uğrayan cevapları kıyamete gönderiyoruz.
Gide gele yakarışlarımızla aşınmış kumsala, kırıklıklarımızı döşerken, tek bir cümle ayın karanlık yüzünde beliriyor…
‘Gözlerinin rengine bir isim bulamadım…

SONY, XPERIA U'yla Yine Yapmış Yapacağını!

PrintXperia ailesinin en renkli, en eğlenceli çocuğu XPERIA U’da fizy müzik uygulaması telefonun her yerinde. İstediğiniz şarkıyı aratıp, anında dinleyebilir, Xloud ve 3D surround ses teknolojisiyle HD kalitesinde müzik keyfini yaşayabilirsiniz. Xperia U’ya entegre olarak gelen fizy sayesinde, müzik çalarda dinlediğiniz herhangi bir şarkının farklı versiyonlarını ya da şarkıcının diğer tüm şarkılarını fizy üzerinden aratıp ve dinleyebilirsiniz. Bununla birlikte Haziran sonunda gerçekleşecek TrackID güncellemesiyle, TrackID uygulaması üzerinden radyoda veya sokakta duyduğunuz bir müziğin ne olduğunu bulup, fizy’de aratma ve dinleme imkanına da sahip olacaksınız.



Xperia U gençler ve kendini genç hissedenler için özel olarak tasarlandı. Altındaki şeffaf bant, albüm kapağının veya resimlerin renklerine göre renk değiştiriyor. Üstelik Xperia U’yu değiştirilebilir alt kapaklarla da istediğiniz gibi kişiselleştirebilirsiniz.

Diyelim ki, tam fotoğraflık bir kare var. O anda çektiniz çektiniz. XPERIA U’nun bir saniyede çekim moduna geçme özelliğiyle, bu kareyi kaçırmanız imkansız. 5 Megapiksel kamerasıyla mükemmel fotoğraflar çekebilirsiniz. Üstelik 720p HD video çekim özelliğiyle gelsin bombastik videolar!

Xperia U, akıllı telefon dünyasına renk katacağa benziyor. Akıllı, eğlenceli, renkli, karizmatik… Tek kelimeyle stil sahibi bir telefon.

Daha fazla bilgi için tıklayın.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Yazıları Çerçeve İçine Almak

Bugüne kadar kullandığım ve tasarladığım temalarda yazı alanını hep bir çerçeve içine almayı tercih etmişimdir.Yazılarım genelde uzun, görselerle destekli ve kod içeren yazılar olduğu için Resimli Devamını Oku eklentisi kullanarak ana sayfada yazının küçük bir bölümünü gösteriyorum ve bu bölümleri çerçeve içine alarak birbirinden ayırıyorum.

 

İletişim formundan bunun nasıl yapıldığını soran çok mesaj aldım.Bu yazıda yazılarınızı nasıl çerçeve içerisine alacağınızı ve bu çerçevelere nasıl stil vereceğinizi anlatacağım.

 

1. Klasik ve basit bir çerçeve ile başlayalım

 

Blogger Yazıları Çerçeve İçine Alma

İlk örnek en basit çerçeve örneği olsun.Resimde gördüğünüz gibi yazılarınızı 1 pixel kalınlığında siyah bir çerçeve içine almak için ]]></b:skin> kodundan önce şu kodu ekleyin:

 

.post { border:1px solid #000; padding:8px }

 

2. Çerçevenin kalınlığını ve rengini değiştirelim

 

Blogger Yazıları Çerçeve İçine Alma

İkinci örnekte çerçevinin kalınlığını 3 pixele çıkaralım ve rengini kırmızı yapalım.Bunun için kodları şu şekilde değiştiriyoruz:

 

.post { border:3px solid #ef1010; padding:8px }

 

3. Çerçeve şeklini noktalı yapalım

 

Blogger Yazıları Çerçeve İçine Alma

Üçüncü ve dördüncü örnekte çerçevenin şeklinde yapabileceğiniz değişiklikleri göstermek istiyorum.Öncelikle noktalı çerçeve yapalım.Örneğin çerçevemiz 2 pixel kalınlığında, siyah renkte ve noktalı olsun.Bunun için eklememiz gereken kod şu:

 

.post { border:2px dotted #000; padding:8px }

 

4. Çerçeve şeklini çizgili yapalım

 

Blogger Yazı Alanına Çerçeve Ekleme

Çerçevemizin şeklini noktalı yapmanın dışında bir başka sık kullanılan yöntem de çizgili yapmaktır.Bunun için de kırmızı renkli, 1 pixel kalınlığında ve çizgili bir çerçreve örneği verelim.Eklememiz gereken kod şu:

 

.post { border:1px dashed #ef1010; padding:8px }

 

5. Oval köşeli çerçeve yapalım

 

Blogger Yazıları Çerçeve İçine Alma

Bu ve bundan sonra göstereceğim örnekte kullanacağımız yöntem CSS3 olduğu için Internet Explorer gibi çağ dışı tarayıcılarda çalışmaz.Bu örnekte yazımızı 1 pixel kalınlığında, siyah renkli ve 10 pixel yarıçapında oval köşeli bir çerçeve içine alacağız.Eklememiz gereken kod şu:

 

.post { border:1px solid #000; padding:8px;-moz-border-radius: 10px;-webkit-border-radius: 10px;border-radius: 10px; }

 

6. Oval köşeli noktalı çerçeve yapalım

 

Blogger Yazıları Çerçeve İçine Almak

Son olarak oval köşeli çerçevinin şeklini noktalı , kalınlığını 2 pixel ve yarıçapını 20 pixel yapıp bir çerçeve oluşturarak yazıyı bitirelim.Ekleyeceğimiz kod şu:

 

.post { border:2px dotted #000; padding:8px;-moz-border-radius: 20px;-webkit-border-radius: 20px;border-radius: 20px; }

 

Son Söz

Olayın mantığını anlamanız için bu kadar örneğin yeterli olduğunu sanıyorum.Bundan sonra kendiniz de çeşitli kombinasyonlar oluşturarak farklı çerçeveler kodlayabilirsiniz.Sormak istediğiniz bir şey olursa yorum yazarak sorabilirsiniz.Bu arada yazıyı oluşturmak için epey zaman harcadım.Faydalı bir yazı olduğunu düşünüyorsanız aşağıdaki paylaşım butonlrını kullanarak yazıyı paylaşın lütfen.

15 Haziran 2012 Cuma

Seni seviyorum, ama nasıl: Avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya.
En çok sevenin başkentiydi yalnızlık...
Bir gün beni anlayacaksın,
anlaşılmaktan nasıl korktuğumu, her lafı nasıl seçerek konuştuğumu, "ya anlarsa sevdiğimi.." diye nasıl düşündüğümü, aç mı susadı mı diye her dakika düşündüğümü, uyuduktan sonra üzerin açık mı diye nasıl merak ettiğimi, başına bişey geldi mi diye nasıl düşündüğümü, her şeyi, hepsini ve bunları anladığı gün, benden gider mi diye düşünmeden edemediğimi..

Zamanı gelecek ve anlayacaksın..

Slayt Manşet Eklentisi

Şuan kullandığım temanın eski halini hatırlarsanız yazıların hemen üstünde Jquery oluşturulmuş bir slayt manşet bölümü vardı ve ön plana çıkarmak istediğim yazıları bu  mamşete koyuyordum.Ancak sürekli güncellemek zor olduğundan ve içerdiği scriptler  nedeniyle blogumuu yavaşlattığını düşündüğümden o slayt manşeti kaldırmıştım.

 

Slayt Manşet Eklentisi

 

Kullandığım o slayt manşetin kaynak kodlarını Web Developer Plus isimli bir siteden almıştım ve benden isteyenlere kaynağın adresini veriyordum.Ancak gelen mesajlardan eklentiyi ekleme konusunda çoğu kişinin sorun yaşadığını gördüm ve blogunuza slayt manşet eklentisini nasıl ekleyeceğinizi detaylı bir şekilde anlatmaya karar verdim.

 

1.Adım: Şablonunuzdan </body> kodunu bulun ve hemen üstüne aşağıdaki script kodlarını ekleyin.

 

<script src='https://ajax.googleapis.com/ajax/libs/jquery/1.7.2/jquery.min.js' type='text/javascript'/>
<script src='https://ajax.googleapis.com/ajax/libs/jqueryui/1.8.18/jquery-ui.min.js' type='text/javascript'/>

<script type='text/javascript'>
    $(document).ready(function(){
        $(&quot;#featured&quot;).tabs({fx:{opacity: &quot;toggle&quot;}}).tabs(&quot;rotate&quot;, 5000, true);
    });
</script>

 

2.Adım: Şablonunuzdan ]]></b:skin> kodunu bulun ve hemen üstüne aşağıdaki stil kodlarını ekleyin.

 

#featured{
float:left;
width:900px;
height:300px;
padding:0;
margin-bottom:30px;
position:relative;
overflow:hidden;
border:3px solid #4494c5;
background:#000;
}

#featured ul.ui-tabs-nav{
position:absolute;
top:0;
left:610px;
list-style:none;
padding:0;
margin:0;
width:300px;
height:292px;
overflow:auto;
overflow-x:hidden;
z-index:100;


}

#featured ul.ui-tabs-nav li{
padding:0 0 0 15px;
}

#featured ul.ui-tabs-nav li img{
float:left;
margin:0 5px 0 0;
background:#fff;
padding:3px;
width:70px !important;
height: 57px !important;
}

#featured ul.ui-tabs-nav li span{
position:relative;
left:0;
top:13%;
line-height:1.3em;
}

#featured li.ui-tabs-nav-item a{
background:#000;
color:#fff;
display:block;
padding:5px;
height:63px;
text-decoration:none;
line-height:1.2em;
outline:none;
width: 300px;
font-family: verdana;

}

#featured li.ui-tabs-selected{
background:url(http://icons.iconarchive.com/icons/fatcow/farm-fresh/32/resultset-previous-icon.png) center left no-repeat;
z-index:100;
}

#featured ul.ui-tabs-nav li.ui-tabs-selected a{
background:#4494c5;
color:#FFF;
}

#featured .ui-tabs-panel{
width:630px;
height:292px;
position:relative;
padding:0;
margin:0;
z-index:50;
}

#featured .ui-tabs-panel img{
width:630px !important;
height:290px !important;
z-index:50;
}

#featured .ui-tabs-panel .info{
position:absolute;
padding:5px 20px 5px 20px;
bottom:0;
left:0;
overflow:hidden;
height:63px;
width:610px;
background:#111;
opacity:0.85;
filter:alpha(opacity=85);
.width: 100%; /* IE */
z-index:50;
}

#featured .info h3{
font-size:18px;
padding:0;
margin:0;
overflow:hidden;
font-family: Verdana;
font-style: bold;
}

#featured .info p{
margin:0;
padding: 5px 20px 5px 0px;
line-height:1.4em;
color:#fff;
}

#featured .info a, #featured .info a:visited{
text-decoration:none;
color:#56c0fd;
}

#featured .info a:hover{
text-decoration:underline;
}

#featured .ui-tabs-hide{
display:none
}

 

3.Adım: Blogger’ın kendi şablonlarından birini kullanıyorsanız  <div class='columns-inner'> kodunun altına, özel bir tema kullanıyorsanız <div id='content-wrapper'> kodunun altına aşağıdaki HTML kodlarını ekleyin.

 

<b:if cond='data:blog.pageType != &quot;item&quot;'>
<b:if cond='data:blog.pageType != &quot;static_page&quot;'>
<div id='featured'>
               <ul class='ui-tabs-nav'>

                   <li class='ui-tabs-nav-item ui-tabs-selected' id='nav-fragment-1'><a href='#fragment-4'><img alt='testing' height='60' src='https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDd-JTre4YdChMDld8k2QKnqBYltOrW-0hCADKxcoaCosoU1vlDi5xVZcAZtYG6Xmx5v8OuOQR5roRKf8sNWKSvbWFvy4wNspPkCs9WJZlqjKmOb8aDqi5fIgqR3CJO7e9ypOBV29kHlXO/s1600/bloghocama-misafir-olmanin-faydalari.jpg' width='80'/><span>Blog Hocam&#39;a Misafir Olmanın Faydaları </span></a></li>

                   <li class='ui-tabs-nav-item' id='nav-fragment-2'><a href='#fragment-3'><img alt='testing' height='60' src='https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvOxEk8QYMRBQWmXQx5hBHTBS9cC4FpLNljKUuhjJLSe5s0g_TTXmTwYCG_OM6n_3rqAgljboyitcujudjCYPImId8V5PGJXJlfq5fdorEI2fQ0rMnOZXR-QK40AukPOwoq6gTkK5jjOOl/s576/misafir-blogculuk.png' width='80'/><span>Misafir Blogculuk E-Kitabı</span></a></li>

                   <li class='ui-tabs-nav-item' id='nav-fragment-3'><a href='#fragment-2'><img alt='testing' height='60' src='https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl4Wf3kaUVcQ40tdHyLzU94oMGDo9zY0Kn9IDsJCMH2CXh6JR-yJDMZu29pnPge7xocFBl9ocsyCRkW7EDeaLIDhjUBNPhRoMk089pW-cKXfy1l4MzdLyrES4Z0TufR8rPQCvcgLUvTQZg/' width='80'/><span>Bir Blogcunun Sahip Olması Gereken 5 Temel Beceri</span></a></li>

                   <li class='ui-tabs-nav-item' id='nav-fragment-4'><a href='#fragment-1'><img alt='testing' height='60' src='https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMWAYs5reXCgN3bMsi4_ZYh7b2YT7wv9gCEOSsH1l9O20d_yvbE6B7hI0m9demvBa41Lq1zKxTmhbkcO_SM2Of9Zaz7WitR0pn6pOZ1YNTEE9sk3J2gbWunLK89Fl1eDueXvW_6C9X7Xu0/' width='80'/><span>Başarılı Blogcuların Özellikleri </span></a></li>
               </ul>

               <!-- First Content -->
                <div class='ui-tabs-panel ui-tabs-hide' id='fragment-4' style=''>
<img alt='testing' height='290' src='https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDd-JTre4YdChMDld8k2QKnqBYltOrW-0hCADKxcoaCosoU1vlDi5xVZcAZtYG6Xmx5v8OuOQR5roRKf8sNWKSvbWFvy4wNspPkCs9WJZlqjKmOb8aDqi5fIgqR3CJO7e9ypOBV29kHlXO/s1600/bloghocama-misafir-olmanin-faydalari.jpg' width='600'/>
                   <div class='info'>
                       <h3><a href='http://bloghocam.blogspot.com/2012/05/blog-hocama-misafir-olmann-faydalar.html'>Blog Hocam&#39;a Misafir Olmanın Faydaları</a></h3>
                           <p>Kendi blogum duruken, yazımı neden başka bir blogda yayınlayayım? ve Blog Hocam&#8217;a neden misafir olayım? diye soranlara cevaben bir örnek vermek istiyorum...<a href='http://bloghocam.blogspot.com/2012/05/blog-hocama-misafir-olmann-faydalar.html'>Devamını Oku</a></p>
                   </div>
                </div>

               <!-- Second Content -->
                <div class='ui-tabs-panel ui-tabs-hide' id='fragment-3' style=''>
                    <img alt='testing' height='290' src='https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvOxEk8QYMRBQWmXQx5hBHTBS9cC4FpLNljKUuhjJLSe5s0g_TTXmTwYCG_OM6n_3rqAgljboyitcujudjCYPImId8V5PGJXJlfq5fdorEI2fQ0rMnOZXR-QK40AukPOwoq6gTkK5jjOOl/s576/misafir-blogculuk.png' width='600'/>
                    <div class='info'>
                       <h3><a href='http://bloghocam.blogspot.com/2011/12/mini-e-kitabm-okuyun-misafir-blogculuk.html'>Misafir Blogculuk E-Kitabı</a></h3>
                           <p>Bu e-kitap sayesinde misafir blogculuk kavramının daha iyi anlaşılacağını ve daha çok kişi tarafından uygulanacağını umuyorum.Siz de bu kitabı okuyun ve kitabın linkini paylaşın...<a href='http://bloghocam.blogspot.com/2011/12/mini-e-kitabm-okuyun-misafir-blogculuk.html'>Devamını Okuyun</a></p>
                    </div>
                </div>

                <!-- Third Content -->
               <div class='ui-tabs-panel ui-tabs-hide' id='fragment-2' style=''>
                   <img alt='testing' height='290' src='https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl4Wf3kaUVcQ40tdHyLzU94oMGDo9zY0Kn9IDsJCMH2CXh6JR-yJDMZu29pnPge7xocFBl9ocsyCRkW7EDeaLIDhjUBNPhRoMk089pW-cKXfy1l4MzdLyrES4Z0TufR8rPQCvcgLUvTQZg/' width='600'/>
                   <div class='info'>
                      <h3><a href='http://bloghocam.blogspot.com/2011/08/bir-blogcunun-sahip-olmas-gereken-5.html'>Bir Blogcunun Sahip Olması Gereken 5 Temel Beceri</a></h3>
                          <p>Bu yazıda blogunuzun uzun ömürlü başarılı ve uzun ömürlü olması için blog oluşturduktan sonra başarıya ulasşmak için bilinmesi gereken bir konudan bahsedeceğim ....<a href='http://bloghocam.blogspot.com/2011/08/bir-blogcunun-sahip-olmas-gereken-5.html'>Devamını Oku</a></p>
                   </div>
                </div>

                <!-- Fourth Content -->
               <div class='ui-tabs-panel' id='fragment-1' style=''>
                   <img alt='testing' height='290' src='https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMWAYs5reXCgN3bMsi4_ZYh7b2YT7wv9gCEOSsH1l9O20d_yvbE6B7hI0m9demvBa41Lq1zKxTmhbkcO_SM2Of9Zaz7WitR0pn6pOZ1YNTEE9sk3J2gbWunLK89Fl1eDueXvW_6C9X7Xu0/' width='600'/>
                   <div class='info'>
                       <h3><a href='http://bloghocam.blogspot.com/2011/06/basarl-blogcularn-alskanlklar.html'>Başarılı Blogcuların Ortak Özellikleri </a></h3>
                          <p>Dünyaca ünlü ve başarılı blogcuları başarıya götüren bazı alışkanlıkları ...<a href='http://bloghocam.blogspot.com/2011/06/basarl-blogcularn-alskanlklar.html'>Devamını Oku</a></p>
                   </div>
               </div>
            </div>
</b:if>
</b:if>

 

Düzenlemeniz Gereken Yerler

 

Sadece 3.adımdaki HTML kodlarında değişiklik yapacaksınız.Örnek olarak manşette gösterilen ilk öğeyi nasıl değiştireceğinizi yazayım diğerlerini aynı şekilde düzenlersiniz.