25 Şubat 2013 Pazartesi

Bir an

Uzun zaman olmuştu. Çoktandır görmüyordum. Özlemiştim. Sana söylememiştim. Zaten sana değil kendime yediremiyordum ben. Çünkü olmamalıydı, ben seni özlememeliydim. Seni görmemeliydim. Çünkü yine gözünde düşüp bir anda her şeyi unutup seni öperken her şeyi unutacaktım. Unutmamalıydım.

Konuşmalarımızı okumamalı, resimlerimize bakıp ağlamamalıydım. Beraberken giydiğim giysilerin hepsini çıkarıp seni kokladıktan sonra anneme asla yıkamaması gerektiğini söylememeliydim.

Ama yapamadım. Sana hep “iyiyim” dedim. İnanmadın. İnanma zaten, yalandı. Belki sen de biliyordun, neyse.

İlk gördüğümde sana sıkıca sarılıp hiç bırakmamak geldi içimden. Yapamadım. Yavaşça yürüdüm yanına. Koşamadım.. çünkü koşmamalıydım. Bana göre doğru olan oydu. İşte orda gururum hareket etti, aslında ben değildim. Hep bu gurur yüzünden zaten, bana kızma sevgilim. Yanına yaklaştığımda beklemediğim hareketi yaptın, sarıldın. Şaşırmıştım. Ellerin boynumda, benim ellerimse belindeydi. Özlemiştim. Yine yavaşça boynuna doğru yasladım başımı ve özlediğim kokuyu, gecelerce ağlayarak hatırlamaya çalıştığım kokunu aldım. Değiştin demiştim. Ama her şeyin aynıydı sadece biraz daha güzeldin.

Sesin kulaklarımda, kokun burnumda, ellerim vücudundaydı. Daha güzelini yaşamamıştım. Ne öpüşmek, ne sevişmek. Belki de hayatım boyunca bu anda böyle kalabilirdim. Ta ki bir anda birbirimizi bırakıp oturmasaydık eğer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder