1 Ağustos 2010 Pazar

Bakın Bakın Ne Anlatıcam.


Kızlar:

Ne yazık ki çoğu kızımız, sadece kaya gibi çocuk olmadığı için çıkmazlar bazı erkeklerle. Bilinir ki bu erkek çok iyi biridir. bilirler ki bu erkek onu çok iyi anlamaktadır, ona tüm sevgisini vermeye hazırdır.

Ama onlar 'elektrik meselesi' derler, 'karizma meselesi' derler, 'gözünün üstünde kaşı var' derler ve o erkeği değil de, kendisini üzecek, ne idüğü belirsiz, ama 'karizmatik' ve 'elektriği hissettiren' erkekleri tercih ederler. İyi erkekleri de dostları olarak bellerler. Bir de dostumla nasıl çıkarım? kılıfı uydurarak bu işten iyice sıyrılırlar. Bu durumda iyi erkekler farkedilmeyi beklemek zorunda kalırlar.

Bu erkeklerin bir çoğu, çevrelerindeki bu elektriği arayan kızlar, seçtikleri o mükemmel erkek arkadaşları onları üzerken, ağlatırken, aldatırken; kendilerine değer veren bir kızla karşılaşırlar. Bu kız da, aynı bu iyi erkek gibi, sevgiyi aramaktadır. 'ilişki heyecanını kaybetti' gibi sudan sebeplerle ilişki bitirmez bu çift. Çünkü ilişki heyecan yaşamak için değildir, heyecan isteyen extreme sports yapsın abicigim. Bir ilişkinin devamı için gerekli olan heyecan en fazla sevginin yarattığı heyecan olabilir.

Dolayısıyla bu kız ve erkek bir süre sonra nişanlanır ve evlenirler. Her ikisi de parmaklarına yüzüğü takarlar.

Bunun sonucunda da, başta burun kıvırdıkları erkekleri evlenmiş gören kızlar 'bütün iyi erkeklerin parmaklarında yüzük var' diye dövünürler, hiç hakları olmadıkları halde. Üstelik, bu erkeğin zamanında kendileriyle olmak için yanıp tutuştuklarını bilmezden gelerek. Yazık.

Erkekler:

İçine dahil oldugum grup. Hepimizin son çift kromozomu xy haliyizdir. Fakat her erkek hayatının her döneminde sevgili bulabilecek çekiciliğe sahip olmayabilir. Özellikle ergenliğin başından kişiliğin oturması dönemine kadar bazı erkekler ayda bir sevgili değiştirirken, bazıları 20'li yaşlarına kadar doğru düzgün bir ilişki yürütmeyi başaramaz, ve neredeyse hep yalnız kalırlar, ama ona çok yakın olan ve onu gerçekten seven diğer kızlara yönelirler; yani dostlarına.

Ortada daha çok sevecek bir kız bulunmadığından erkekler sevgililerine sakladığı sevgi ve ilgiyi seçtikleri bir dostu üzerinde yoğunlaştırırlar. Hatun kişi ise , 'heyo bir erkek onunla çıkmayacağımı bile bile bana yakınlık gösteriyor, ne salakmış' diye düşünür. Ve ilgisinden yararlanabilir, ikili normal dost kavramını aşmaya başlar, birbirlerine 'kanki-ötesi' diye gibi adlar takarlar. Normal arkadaşların dostların birbirlerine davrandıklarından daha yakın davranırlar. Birbirlerine güzel sözler söylerler. Sarılırlar, hatta el ele tutuşurlar. Dışarıdan bakıldıklarında sevgili gibidirler, ama aslında değildirler. Onlara sorarsanız sadece çok seviyoruz birbirimizi ama bunun adı aşk değil diye cevap verirler.

evet, o iki insan birbirleri için artık özeldir. ama işin içinde aşk'ın 'a' sı yoktur...

öyle midir gerçekten?

Kız bilir mi o erkeğin neler çektiğini? aslında neler istediğini? aslında neler yapmak isteyip de, haykırmak isteyip de haykıramadığını?
Ben size ne hissettiklerini bir kaç cümleyle anlatıyım hemen.

- Öf be, fenerbahçe yine yenildi, ama, kuru fasulye güzeldi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder