24 Nisan 2010 Cumartesi

Kırmızı Başlıklı Kurt


Tesadüflerle dolu ilk günü hatırlarım. Serin bir sonbahar akşamı. Yaprakların üzerinde öbeklenen geceden kalma yağmur damlacıkları nedense toprağa düşerken eş zamanlı olarak sanki tam kafamın üstünde de çarpıp dağılıyor, beynimi delmeye çalışıyordu. ancak beşinci seferde anlayabildim onların damla, alnımdan süzülenin de su olmadığını. velhasılı martıların kafama ısrarla löpür löpür sıçtığı bir gündü o. uğura, batıl inançlara uyup koştura koştura piyango bileti almış ve amortiden garip ama sevimli bir mahlukat kazanmıştım.

İlk zamanlar kendisini pek sevemedim çünkü bana hep küçük gözlerle bakıyordu. ta ki estetik ameliyat geçirene dek. o günden sonra artık bana layık olan kocaman kocaman capon animesi gözleriyle karşılık verdi. Gözüne toz kaçtığı günü de unutamam. Kocaman şirin gözleriyle bana bakıyor ve gözleri dolu olduğu halde gözyaşlarını salmamak için diretiyordu. cebimden çıkardığım sümüklü mendilimi gözlerinin üzerinde yumuşak dokunuşlarla gezdirdim. Öylesine mutlu oldu ki dile gelip 'pofuduk pofuduk' diye bir ses çıkardı. Evet ben de garipsedim bunu ama yapacak bir şey yoktu. zira bu, fantastik ve dahi absürd bir hikayeydi. Hikayenin parçası olarak senaryoya uygun davranmaktan başka elimden ne gelirdi ki. < şu satırları yazarken, vakayı naklederken bile aynı dehşeti tekrar tekrar gözümün önüne getirmenin ne kadar zor geldiğini, ruhumda açtığı onanmaz yaralara tuz biber olduğunu belirtmeye ihtiyaç duymuyorum. yer dolsun, şişkin olsun diye klavye tıklattığımı ne ben söyleyeyim ne de siz çakozlayın. her neyse kaldığımız yerden devam edelim şimdi... boncuk boncuk gözleri seğirmeye, ağzından köpükler gelmeye başladı. ne olduğunu anlayamadan ani bir hareketle kulağımı ısırdı. kulağımdan arda kalan kısımdan oluk oluk kan fışkırıyor, gözleri dönüyordu, doğal yün renginden, barbaros hayrettin paşa kıvamına geliyordu. 'ulan sevgili arkadaşım niye kulağımı ısırıyorsun?' diyebildim kan gölünün içinde en son.

Gözlerimi açtığımda don kişot ve doni darkoyu birleştirdiğimi, beyaz tavşanı takip ettiğimi anlamıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder